Dikkat bozukluğu özellikle okul hayatının başlamasıyla belirginleşir. Okul öncesi dönemde de her şeyden çabuk sıkılıp, bıkar, oyuncakları ile kısa bir süre oynadıktan sonra,sıkılıp onları parçalamaya başlayabilirler. Kendilerine verilen, yaşlarına uygun yap-boz (puzzle) oyuncakları, aslına uygun olarak düzenleyemezler. Uzun süre bir TV. filmi ya da çizgi filmi izleyemezler. Okulun başlamasıyla birlikte öğrenmeye yönelik ilginin azlığı da dikkati çeker.. Ödev yapmayı sevmez, ebeveynleri ve öğretmenin zoruyla ödev yaparlar. Ödevleri yapmak çok zor gelir. Masanın başına oturamaz, otursalar dahi çeşitli bahaneler uydurarak (tuvalete gitme, su içme gibi) sık sık masa başından kalkarlar. Büyüklerini ders çalışırken yanlarında isterler.
Başladıkları bir işi bitirmekte zorlanır, bir işi sonuçlandırmadan hemen diğerine geçerler. Kendileriyle konuştuğunuzda sanki sizi dinlemiyormuş izlenimi verirler. Kendilerinden istenen birşeyi, kendilerine birkaç defa söylenildikten sonra yapabilirler.
Sınıfta dersi takip etmedikleri gözlenir. Çevresel uyarılarla hemen dikkatleri dağılır. Ders dışı işlerle fazlaca ilgilenir, elinde kalem çevirir, deftere, sıraya birşeyler yazıp, çizmeye kalkar ve başka bir gereçle uğraşıp, dersi takip edemezler. Derste sıkılmaları nedeniyle sınıfın dikkatini ve huzurunu bozacak davranışlar sergileyebilirler. (derste konuşma,sırayı sallama, arkadaşlarına laf atma, sınıfta ayağa kalkıp su,yiyecek dağıtma ve garip sesler çıkarma gibi).
Okuma ve yazma becerileri arkadaşlarından kötü, defter düzeni ve yazıları bozuk olabilir. Okurken sıkça hatalar yapabilir ve cümlenin sonunda başka sözcükler uydurabilirler. Sınıfta, sokakta sık eşya kaybederler. Öğrenilenleri de çabuk unutabilirler. Kendilerine uygun bir çalışma düzeni ve sistemi geliştiremezler. Okuma ve yazmayı pek sevmezler. Bu sadece ders kitapları için değil diğer hikaye kitapları içinde geçerlidir.
Sınavlarda dikkatsizce hatalar yaparlar. Sabırsızlıkları sebebiyle soruları çabuk okuma,yarım yanlış okumalarına yol açar. Böylece iyi bildikleri soruları bile yanlış yanıtlayabilirler. Test sınavlarında aklı karıştıran, çeldirici şıklara kolaylıkla yönelirler. Özellikle ilkokul yıllarında sınav kağıdını herkesten önce vermeye çalışırlar. Sonunda bildiklerinden daha düşük notlar alırlar.
Dikkat eksikliği okul öncesi dönemde pek fark edilmeyebilir. Ancak bu çocukların bir kısmı ders dışı işlerde de çabuk sıkılma belirtileri gösterirler. Zeka düzeyi iyi olan ve özel öğrenme güçlüğü olmayan çocuklar ilkokulun 3.ve 4.sınıflarına kadar derslerde sorun yaşamayabilirler. Çalışmadıkları ve dersi iyi izlemedikleri halde notları kötü olmayabilir. Konuların ağırlaşmasıyla birlikte ders başarısızlıkları yaşanmaya başlanır.
Ev içinde günlük yapmaları gereken işler konusunda sorumluluk almak istemezler. Genellikle dağınıktırlar ve kurallardan hoşlanmazlar.
Dikkat dağınıklığı ya da eksikliği tanısı genelde özel öğrenme bozukluklarıyla karışabilir. Bu nedenle kesin tanı konulmadan önce muhakkak dikkat ve zeka testleri tecrübeli bir psikolog tarafından yapılmalı ve sonuçları aile uygun ve anlaşılır bir şekilde paylaşılmalıdır.
Psikolog Dr. Murat SARISOY
Danışma ve Randevu Hatlarımız:
- 0 232 464 00 60
- 0 232 374 00 00 (7/24 Danışma ve Randevu Hattı)
- 0 534 670 23 73
- 0 554 580 25 10